FIKRA'LAR





KARNE  
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."
                                                                
SIFIRDAN
Bir kadınla en çok kimin birlikte olabileceği konusunda bir yarışma yapılıyormuş, dayanırsa kadın dayanamazsa yarışmacı büyük ödülü alacakmış. Nam-ı Kemal de oradaymış. Her postadan sonra da duvara çarpı atılıyormuş. Alman başlamış 1,2,3.. tıkanmış. İngiliz başlamış 3,5,7.. o da tıkanmış. Fransız 15,20.. derken o da kalmış. Bizim Nam-ı Kemal başlamış 70,80,90 derken durmak bilmiyor. Bakmış kadın iş kötü, Nam-ı Kemal'in duracağı yok, 95.yi yaparken "yok efendim bu 94." diye tutturmuş. Nam-ı Kemal, "Olur mu hanfendi 95 oldu, burada boşuna mı çarpı atıyoruz, sayıyoruz" dese de kadın dinlemiyor, "hayır bu daha 94." diyormuş. En sonunda bizimki zıvanadan çıkmış: - "Başlarım şimdi çarpına da sana da, sil hepsini sıfırdan başlıyoruz."
                                                                                                          
KEDİ SÜTÜ İÇ
Çocuk peltekmiş. Öğretmeni tahtaya kaldırmış ve tahtadaki ''kedi sütü iç'' yazısını okumasını istemiş.
Çocuk;
- ''tedi tütü it'' demiş.
Öğretmen bağırmış ve;
- ''doğru söyle'' demiş.
Çocuk yine;
- ''tedi tütü it' demiş.
Öğretmen acaip sinirlenmiş ve çocuğu dövmüş.
- ''doğru oku dedim sana şunu'' demiş..
Çocuk artık canına tak etmiş;
- ''*natını *ittimin tediti ittene tu tütü'' demiş.
                                                                                                  
DENİZİN DERİNLİĞİ
Bir İngiliz, bir Alman bir de Temel sahilde
Güneşleniyorlarmış. Alman birden
ayağa kalkıp, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize
sokmuş.
Biraz bekledikten sonra:
- Mm, suyun sıcaklığı 32 derece geliyor, demiş.
Diğer ikisi şaşırmışlar. Beş dakika sonra İngiliz ayağa kalkmış, deniz
kenarına gitmiş, o da şortunu indirip aletini denize sokmuş. Biraz
bekleyip:
- Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse suyun sıcaklığı tam olarak 32,3 derece geliyor, demiş ve gelip yerine oturmuş.
Temel altta kalır mı? Hemen o da ayağa kalkmış, deniz kenarına gitmiş, şortunu indirip aletini denize sokmuş.
Aradan beş dakika geçtik ten sonra geri gelip yerine oturmuş. Diğer ikisi sormuşlar:
- Ee ,sen ne ölçtün?
- Valla suyun sıcaklığını bilmem de, derinliği 70 cm!
                                                                               
HANGİSİ DAHA ÜNLÜ
Bir Alman bir İngiliz ve bir Türk bir trenin aynı kompartımanında yolculuk ediyorlarmış bu sırada İngiliz sıcaktan bunaldığını söyleyip camı açmış ve içeriye bir sinek girmiş İngiliz cebinden kılıcını çıkarıp sineğe vurmuş ve sinek ortadan ikiye ayrılmış İngiliz övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta İngiltere'nin en ünlü kılıç kullanan insanı yazıyormuş.
Alman'da aynı bahane ile camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş Alman'da cebinden çıkardığı tabancası ile sineğe ateş etmiş sinek paramparça olmuş Alman'da övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta Almanya'nın en ünlü silahşörü yazıyormuş.
Bizim Türk de camı açmış ve içeriye bir sinek daha girmiş bizimki cebinden bıçağını çıkardığı gibi sineğe vurmuş ama sineğe bir şey olmamış İngiliz ve Alman içlerinden gülerlerken bizimkide övünerek cebinden kartını çıkarmış kartta 
Türkiye'nin en ünlü sünnetçisi yazıyormuş
KÖPRÜ              
Ücüncü Boğaz Köprüsü'nü Japon, Amerikan ve Türkler'den oluşan bir konsorsiyum almış. Tam açılışın yapılacağı sırada kurdela kesilirken köprü büyük bir gürültüyle yıkılmıs. Japon;
-'gitti bütün emeklerim, mahvoldu kumlarım' diyerek harakiri yapmış.
Amerikalı;
-'gitti çeliklerim, tonlarca çelik yıkıldı' diyerek tabancasını çekip intihar etmiş.
Tüm bunlari izleyen Türk müteahhit de derin bir 'Oh!' çekerek yanındakilere dönmüş: '
-'İyi ki çimento koymamışım, yoksa bunlar gibi mahvolurdum'...'
                                                          
UTANDIRAK BÖYLE OLUR
Adam barda gördüğü güzel bir bayanla konuşmanın yollarını arıyordu.Sonunda cesaretini toplayarak kıza yaklaştı ve,
- "Biraz konuşabilirmiyiz acaba?"
dedi. Kız birden haykırdı:
- "Terbiyesiz!Ben senin bildiğin kızlardan değilim!"
Adam utancından yerin dibine girmişti.Herkes ona bakıyordu, gitti ve masasına oturdu.
Bir süre sonra kız ona yaklaşyı,gülümseyerek,
- "Az önceki olay için özür dilerim.Ben psikoloji öğrencisiyim ve utandırıcı durumlarda insanların nasıl davrandıklarını inceliyordum."
dedi. Adam avaz avaz bağırarak cevap verdi:
- "Ne? Gecesi 200 dolar mı?Deli misin sen?"  
                                         
EVLENİRKEN NEREDEYDİN  ?
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş, tam uçağa binerken kulağında bir ses:
- "Binme, bu uçak düşecek!
Dönmüş, bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
İkinci uçağı beklerken kara haber ulaşmış:
- Uçak düştü kurtulan olmadı.
Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında:
- "Binme bu trene, raydan çıkacak!
Dönmüş, bakmış yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş:
- Tren Eskişehir'de raydan çıktı şu kadar ölü, şu kadar yaralı...
Allahına şükretmiş, koşup otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses:
- "Bu otobüse binme, freni patlayacak!
Dönmüş yine kimse yok! Dayanamamış, sormuş:
- "Sen kimsin yahu?"
- "Ben senin iyilik meleğinim!
Adam iyice kızmış:
- Ulan evlenirken neredeydin?!
ATIL KURT                                             
Tarkan bir gün kız arkadaşı ile sevişiyormuş kurdu ise odanın ortasına oturmuş onları izliyor, o arada bizans ordusu saldırmaya başlıyor.
Tarkan;
- "Atıl kurt" diye seslenir.
Kurt;
- "Tabi *mına *oyim hep atıl hiç katıl yok!!!".  

                 
BEN GÖREMİYCEM
Birgün Amerika devlet başkanı, İngiltere devlet başkanı ve bizim Ecevit şeytanın evine gitmişler. Amerika devlet başkanı şeytana sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en zengin devleti olucağız?
şeytan:
-1000 yıl sonra.
bu cevap üzerini Amerika devlet başkanı ağlamaya başlamış "Ben göremiycem" diye. Birde İngiltere devlet başkanı sormuş:
-Biz ne zaman dünyanın en büyük devleti olucağız?
şeytan:
-2000 yıl sonra.
bunun üzerine oda ağlamaYA BAŞLAMIŞ "ben göremiycem diye. Ecevit:
-Peki bizim ekonomik durumumuz ne zaman düzelcek?
bu kaez şeytan ağlamaya başlamış "ben göremiycem" diye.
İDRAR TAHLİLİ                                       
temel bir gün hastaneye gitmiş. bir bakmış ki köşede bir adamcağız hüngür hüngür ağlıyor.
Temel sormuş:
- Ula uşağum niye ağlayısun?
Adam elindeki dört parmağı göstererek
- Kan tahlili yaptırmaya geldim parmağımı kestiler
demiş.
Bu sefer Temel ağlamaya başlamış adam sormuş
- Peki sen niye ağlıyorsun?
Temel de
- Ula uşağum ben de buraya idrar tahlili yaptırmaya geldum
demiş!!! 
İTİRAF                                                 
Ferit ölüm döşeğindedir. Karısı Cavidan da bu son anlarında onun yanındadır ve çok üzgündür. Kocasının elini tutar ve gözlerinden yaşlar boşanır. Ferit son gücüyle fısıldar: Cavidan! Cavidan yaşlı gözlerle; sus sevgilim! der. Ferit; Cavidan sana itiraf etmem gereken bir şey var der. Cavidan; Kendini yorma sevgilim. İtiraf edecek hiçbir şey yok!der. Ferit ısrarla; Hayır var! Huzur içinde ölmek istiyorum der. Cavidan susar ve dinler. Ferit devam eder; Kız kardeşinle yattım. En iyi arkadaşın ve annenle de yattım der. Cavidan sükuneti bozmadan ve kocasının elini bırakmadan cevaplar; Biliyorum sevgilim. Seni o yüzden zehirledim zaten 

ANLAMSIZ EVLİLİK                                  
Çocuk babasına :
- Babacığım, annem ile nasıl evlendin?
Adam eşine dönüp :
- Görüyormusun, çocuk bile anlam veremiyor
              

KRAL ve VEZİR
Günün birinde Vezir'i Kral'a ben daha büyüğüm demiş .Kral haklı olarak kaldıramamış bu lafı ve sormuş:
-Nasıl büyüksün?
Vezir de:
- Vergileri ben topluyorum halka ben bakıyorum vs...
diye cevap vermiş. Kralda halkına sormaya başlamış. Önce bir çobana sormuş:
- Fare mi büyüktür, deve mi?
Çoban cevap vermiş;
- Tabii ki deve büyüktür.
Kral bir kez daha sormuş :
- Köpek mi daha büyüktür, fil mi?
Çoban:
- Fil
Kral:
- Son bir soru daha
demiş.
- Kral mı daha büyüktür, Vezir mi?
Çoban cevap vermiş :
- Vallahi o hayvanları tanımıyorum!!!
                                                                                        

SAAT
 




 
SIK KULLANILANLARA EKLE

http://KENDİ

Mehmetçikle ELELE
 

HABERLER
 

HAVA DURUMU
 

 
Bugün 1 ziyaretçi (4 klik) kişi burdaydı!



Myspace Graphics width="106" height="34" align="right"> Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol